2 Aralık 2022 Cuma

İnceleme | Dacia Jogger

Her yerde yeni Dacia Jogger'ın önce global, sonra da Türkiye basın lansmanını görüp merak etmiştim.  Kocaeli Ernaz bayiinde showroom içerisinde bir tane görünce test sürüşü yapmasam da ön incelemesini yapmak istedim.

Yeni Dacia Jogger


Özellikle low-cost ve ülke gerçekleriyle örtüşen araçlar benim daha fazla ilgimi çeker.

Fakat Dacia için uzun yıllar "tamam da bu da fazla çıplak", "güzel az yakıyor ama iyice leylek gibi ya", "ucuz ama iyice kamyon gibi hiç konforu yok" gibi yorumlarım olurdu. Zaman içerisinde Dacia arabalarını bir hayli geliştirdi, fakat bu sefer en caydırıcı yorumum "o paraya orta paket Egea alınır. Hem daha oturaklı, hem daha konforlu, hem daha güvenli. Daha çok yakıyor ama daha fazla 'otomobil' sunuyor" oluyordu. Dacia'lar tamam ekonomik seçenekler ama son yıllarda dönem dönem Clio IV, hatta giriş paket ClioV ile denk fiyatlara Sandero'lar satılıyordu. Ayrıca en büyük kozu olan fiyat/performans konusunda Egea 1.4'lerin her zaman gerisinde kalıyordu. Duster (en azından boş paket ve 4x4 seçeneği ile), Lodgy gibi araçlar ise her zaman f/p konusunda saygımı kazanmıştır. 

Uzun bir giriş oldu ama Jogger'a neden bu kadar ilgi duyduğumu anlatabilmem için bu gerekliydi. Jogger hem tasarımıyla, hem işlevselliğiyle, hem de fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla kalitesiyle bana markanın diğer modellerinden farklı bir noktada olduğunu hissettirdi. O yüzden ilk fırsatta incelemek istedim.

Dış Tasarım

SUV desek olur, MPV desek olur, SW desek olur. Bunların hepsi olurken Dacia şık olabilmeyi ilk kez başarmış. Farlar ve stopların tasarımları başarılı. Arkadan bakınca Dacia yazısını kapatırsanız ve aracı tanımayan birine gösterirseniz Volvo SUV'si diyecektir. Normalde rahatsız edici bir durum fakat bir taraf Dacia bir taraf Volvo olunca, aracın geri kalanı da alakasız olunca tam tersine gurur verici oluyor :)

Aracın tüm boyutları orantılı, göz tırmalayan bir yerini görmedim. Yerden yüksekliği 20 cm. 4x4 SUV  modelleri seviyesinde bir değer fakat ona rağmen göze batmıyor. Tavan barları karşılıklı 90° dönerek ara kuşağa dönüşüp portbagaj montajına hazır hale gelebiliyor.

Arabada tok kapı sesi yok. Gerek de yok. Araba genel olarak hafif. Amacını düşününce tok kapı sesi yerine hafifliğe önem vermeleri bence daha doğru.

Arka kapılardaki çocuk kilidi anahtarla kumanda edilmiyor, küçük bir düğmeyi kaydırarak devreye alınıyor.

Çocuk kilidi

Ön çamurlukların içinde davlumbaz görünce bir sevinmiştim, umutlanmıştım. Sonra arka çamurluklara baktığımda yine davlumbazdan kaçıldığını gördüm. Neyse ki arka çamurluklarda en azından içeriye zift pütür atmışlar.

Arka çamurluk içi

16" jantları çok şık buldum. Lastikler Continental EcoContact 6. Lastik ebatları 205/60R16
Tekerlekler ve arka çamurluk


İç Mekan

İncelemeye en çok merak ettiğim bölümü olan bagaj ve 3. sıra koltuktan başladım. 

Bagajı açtığımda ilk gözüme çarpan bir Dacia klasiği olarak minimum kaplamaya sahip bagaj kapağı oldu. Kaplamanın üstünde iki tane tutamak olması küçük bir teselli, ama o kadar büyük bir bagaj kapağını kapatırken kullanımının pek pratik olmadığını belirtmek gerek.

Yarı çıplak bagaj kapağı

İç kısmı ise şaşırtıcı şekilde neredeyse tamamen halı kaplı. Bagaj eşiğinde plastik kaplaması olmayan Sandero'lardan sonra böyle bir bagaj görmek sevindirici.
Halı kaplı bagaj

Üçüncü sıra koltuklar birbirinden bağımsız iki koltuk şeklinde tasarlanmış. Bu koltuklar yatabiliyor, minderleriyle birlikte öne doğru katlanabiliyor veya tamamen çıkarılabiliyor. Tüm bu işlemleri yapmak kolay denebilir. Kolaylığı şurada: Mekanizmalar göz önünde, erişilebilir şekilde ve koltuklar çok hafif. Üçüncü sıra koltuğu kullanabilmek için bagaj perdesini çıkarmak gerekiyor. Maalesef bu perde çıkarıldığında araç içinde koyacak ikinci bir yer tasarlanmamış, çıkarınca elinizde kalıyor.
Üçüncü sıra koltuklar varken bagaj hacmi bavulları dikey koyabilecek seviyede. Katlandığında veya çıkarıldığında ise sonuna erişmek için perdesini açmayı gerektirecek kadar büyük hafif ticari seviyesine yakın bir bagaj hacmi oluşuyor. Köşelerde katlanabilir kanca karşılığı metal halkalar var. Yük sabitlemek için çok faydalı.
Devasa bagaj hacmi
Kanca karşılığı halka

Bagaj bölümünde her şey kusursuz mu? Tabii ki hayır. Bagajda tek bir aydınlatma var, araç içi diğer aydınlatmalar gibi eski usül sarı ampul yanıyor. Bu kadar büyük hacim için yetersiz buldum. 3. sıra koltuk ve bagajı aydınlatacak tavandan bir aydınlatma ihtiyacı duyuluyor. Üçüncü sıra yolcular bu konuda ihmal edilmiş durumda. Ayrıca, bagaj için bekletinin çok üstünde kalite sunuyor dediysem de bazı noktalarda Dacia'yı Dacia yapan detaylara rastlanabiliyor. Bagaj zemininde, üçüncü sıra koltukların montaj demirlerinin çıktığı yerde o kadar büyük bir delik var ki, direktşasi gözüküyor. Seyir halindeyken bagajdaki torbadan meyve dökülse o delikten halının altına düşebilir, öyle bir genişlik. Sağ tarafta henüz fonksiyonunu bilmediğim bir kapak var ve yerinde güçlükle duruyor. 20 yıl o şekilde de durabilir, aracı aldığınız hafta atabilir de, tamamen şans işi. Bir kalitesizlik de pandizotta. Tekstil malzemesi çok kalitesiz ve özensiz üretilmiş narin bir ürün. Sürekli deforma olmaya meyilli, yerine takarken düzgün tutmak için özel olarak özen göstermek gerekiyor. Ayrıca tutup çekmek de zulüm, tutma yerinin delik olmasını tercih ederdim.
Pandizot

Kalite detayları :)

Koltuk montaj demirleri

Üçüncü sıra koltuğa geçtiğimde olumlu sürprizler beni bekliyordu. Öncelikle ikinci sıra koltuğu yatırıp arkaya geçmek için çok geniş bir açıklık sunuluyor. Sadece üçüncü sıra zemininin çok yüksek olmasına alışmak gerekiyor. Geçip oturduktan sonra diz ve baş mesafesinde sorun yok. Bu noktada belirtmek gerekir ki ikinci sıra koltukların herhangi bir ileri-geri ayarı veya sırt eğim ayarı yok, yani üçüncü sıra koltuğun diz mesafesi sabit. Burada oturan yolcular için sert plastikten de olsa yanlarda kolçak ve bardaklık bulunuyor. Koltuklar iyice yukarıda olmasına rağmen baş mesafesi sorun yaratmıyor. Sadece kafayı iyice arkaya götürürseniz kafalıklara rağmen bagaj girişinde hafifçe aşağı inen tavan döşemesine kafanız çarpabiliyor.
Üçüncü sıra koltukta sıkışmadan oturulabiliyor.

İkinci sıra koltuklarda diz mesafesi kötü değil ama aracın ebatlarından beklenecek kadar iyi de değil. Diz mesafesi konusunda rahatlığı sağlayan en önemli unsur koltukların çok yüksek tasarlanmış olması. 1.60 boylarında birinin ayaklarını yere tam olarak basamama ihtimali bile var, o derece yüksek. Buna rağmen baş mesafesi sınırsız denebilir. Zaten arabanın geneli baş mesafesi konusunda hafif ticari gibi bir seviyede. Fakat burada benim Fransız otomobillerinin genelinde gözlemlediğim bir olumsuzluk var. Aracın tümünde geniş ferah bir hacim varken özellikle arka kapılardan inip binerken kafayı eğmek gerekiyor. Kapı açıklığı ile tavan arasında ciddi bir pay var. Gövdesi uzun olanların bu konuya dikkat etmesinde fayda var.

 
Baş mesafesine yakışmayan bir kapı açıklığı var.
İkinci sıra koltuklarda ön görüş ferah, diz mesafesi yeterli


Ön tarafa geçildiğinde C sınıfı için makul bir ferahlık hissi var. Tavana bakınca SOS butonu, bluetooth mikrofonu gibi detaylar dikkat çekiyor. İki güneşlikte de kapaklı ayna ve kartlık var, aydınlatma doğal olarak yok. Fakat güneşlik mekanizmalarının gergileri biraz yumuşak geldi. Bu durum uzun ömürlülük konusunda soru işareti oluşturdu.
Aynalı güneşlikler
Torpido gözünün içi geniş, sert plastiğin herhangi bir kaplaması yok. Aydınlatmalı olması olumlu özellik. Genel fonksiyonelliğine aykırı şekilde iç mekanda fazla eşya gözü olmadığını da belirtmek gerek.
Aydınlatmalı torpido

Orta konsolda mekanik el freni, yanında asimetrik iki bardaklık, bir de eşya gözü var. Bu bölüm kapalı değil çünkü kol dayama sürücü koltuğuna entegre tasarlanmış. Kol dayamanın dolgu ve dikiş kalitesi ortalama.
Sürücü için kol dayama ve bardaklıklar

Ön konsol Dacia'nın yeni kalite seviyesini temsil ediyor ve gerçekten eskisine göre çok çok iyi. Tek bölgeli otomatik klimanın kumandaları premium görüntüye ve hisse sahip. Anahtarsız giriş ve çalıştırmaya sahip aracın marş butonu ise çok ters bir yerde. Neredeyse anahtar olsa daha iyiydi dedirten bir konumda.
Klima kumandaları ve engine start butonu

Göstergeler analog, ortasında dijital bilgi ekranı var.  Fiyatına göre normal. Yakıt göstergesi dijital, hararet göstergesi mevcut değil. Yeni direksiyon simidinin tasarımını eskisine göre başarılı buldum. Yalnız, ideal sürüş pozisyonumu ayarladığımda direksiyon simidinin göstergenin üst tarafını perdelediğini gördüm. Bunun önüne geçmek için direksiyonu normalden daha yukarıya ayarlamam gerekiyordu.
Analog gösterge ve dijital bilgi ekranı

Direksiyon simidi göstergeyi kısmen perdeleyebiliyor.

Sürücünün ayak bölümü ferah. Sol ayak dayama bölgesi çok rahat. LPG butonu, park sensörü butonu ile birlikte sol tarafta bulunuyor.
Ön konsolun sol tarafı

Aracın iç mekanında ön konsoldaki tekstil şerit haricinde aracın içindeki tüm trimler sert plastik. Kalite hissini zayıflatıp kullanım ömrünü uzatan bir durum. Koltuk minderleri eski Dacia'lar kadar olmasa da hala yumuşak. Uzun yollarda bel ağrıtabilir. Koltuk demişken, ön koltukların sırt eğim ayarı yuvarlak bir kumandayı çevirerek değil, kolu kaldırıp boşa çıkararak yapılıyor.

Sürüşünü henüz yapmadım, Test aracı bulursam onu da inceleyeceğim.